Sürekli olarak ya da tekrarlayıcı bir biçimde, çok az bir cinsel uyarılma ile ve kişinin istemesinden önce, vajinaya girme öncesi, girer girmez ya da girişten hemen sonra ejakülasyonun (boşalmanın) olmasıdır.
Bu tanının varlığına karar verilirken kişinin yaşı, cinsel deneyimi, cinsel eşinin özellikleri ve son zamanlardaki cinsel etkinliğin sıklığı gibi, uyarılma evresinin süresini etkileyen faktörler göz önünde bulundurulur. Aslında bu sorun, boşalmanın “erken” olmasından ziyade boşalma üzerindeki kontrolün olmaması, boşalmanın zamanlamasının denetlenememesi sorunudur. Bu denetimi ve kontrolü edinen erkekler boşalmaya yaklaştıklarını farkedip çeşitli yollarla boşalmalarını geciktirebilirler. Bu bozukluğun cinsel terapisinde asıl amaç bireyin boşalmaya yaklaştığını farketme becerisini kazanmasını sağlamaktır.
Erkekteki erken boşalma sorunu, eşinde de cinsel birleşme süresinin yetersizliği nedeniyle uyarılamamaya ve orgazm olamamaya neden olacaktır. Eşte zamanla cinsel isteksizlik gelişmesi sıktır.
Erken boşalma sorununun çeşitli ilaçlarla özellikle antidepresan ilaçlarla giderilmeye çalışılmasına sıkça rastlanmaktadır. Bu doğru bir yol değildir. Çünkü bu ilaçlar boşalma gecikmesini, uyarılmayı ve cinsel hazzı azaltarak sağlamaktadırlar. Ayrıca bu gecikme sadece ilaç kullanıldığı zaman olabilmektedir ve tabii ki kalıcı bir çözüm değildir. Erken boşalmanın tek tedavisi cinsel terapidir.